Cannes'dan İzlenimler

-
Aa
+
a
a
a

Bu yıl 57incisi yapılmakta olan Uluslararası Cannes Film Festivali’nde Uzak Doğu Sineması ödül arıyor. Festivalin yarışma bölümündeki pek çok Asya kökenli filim neredeyse, “Artık sıra bizde” demeye getiriyorlar... 

Festivalin açılış filimi olan Pedro Almodovar’ın “Bad Education” filmi ile yarışma dışı gösterilen “Troy” şimdilik en çok konuşulanlarsa da, festival süreci içinde neler olacağı merak konusu olmayı sürdürüyor. Genellikle festivalin ilk günlerinde hangi filmlerin başa güreşeceğini kestirebilen sinema eleştirmenleri bu

yıl aynı yeteneği gösteremiyorlar. 

Türkiye festivalin hiç bir bölümüne herhangi bir filimle katılmamış olmasına karşın, geçen yıl Cannes’ın büyük ödülünü alan “Uzak” filminin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan, bu yıl Cannes Kısa Filim Festivali jürisine seçici olarak davet edildi. 1959 İstanbul doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi ve sonrasında da Mimar Sinan Üniversitesi mezunu olan Ceylan festivalin Kısa Filim ve Uzun Metraj bölümlerine ürün vermiş ve geçtiğimiz yıl da “Uzak” filimi hem büyük ödülü hem de en iyi erkek oyuncu ödülünü alabilmişti.

 

Bu yıl Cannes Film Festivali sırasında gerçekleştirilecek olan diğer önemli etkinliklere gelince:

 

18 Mayıs günü Figaro Basın Grubu ve ARTE televizyonu tarafından Avrupa’nın 25 kültür bakanı ve sinema adamı Avrupa Günü’nde bir araya getirildi ve film senaryosu dalında “Yeni Yetenekler Ödülü” İngiliz Duane Hopkins’e “Better Things” senaryosu için verildi.

 

Geçen yıl da yapılmış olan “Sinema Dersleri” bölümünün konuğu bu yıl İngiliz yönetmen Stephen Frears.

 

Bu yıl bir de “Oyunculuk Dersi” eklendi Cannes’da. İsveçli aktör Max von Sydow bu dersin ilk öğretmeni olacak.

 

2002 yılından bu yana Cannes Film Festivali’nin önemli etkinlikleri arasında yer alan “Filim Müzikleri” bu yıl hem “Müzik Dersi” hem de “Film Müziği Konseri” olarak festivali renklendirdi. Müzik Dersi 17 Mayıs’ta, konser ise Avrupa Günü olan 18 Mayıs’ta gerçekleşti.

 

Plaj Sineması 2003 yılında başlamıştı, bu yıl da devam ediyor ve isteyenler her gece karanlık bastıktan sonra, Cannes plajına kurulan dev ekranda pek çok yepyeni filimi izleyebiliyor. 23 Mayıs gecesi Festival Sarayı’nda gerçekleşecek olan ödül töreni de bu dev ekrandan naklen sunulacak.

 

Bu yıl festival ödülleri bir gecede yapılan törenle dağıtılmaktansa, ödüllü hafta sonu olarak kutlanacak ve pek çok dalda dağıtılacak olan ödüller, iki gün süreyle Cannes’ın sinemaya olan bağlılığını dünyaya anlatacak. Çünkü Cannes Film Festivali dünya da en çok gazetecinin geldiği dev bir kültür etkinliği. Her yıl 400 binden az olmayan gazeteciler ordusu Fransa’nın güney sahillerindeki bu küçük şehre geliyor ve Fransa’yı dünyaya yeniden anlatıyorlar. Elbette bu çabalar sırasında pek çok ünlü marka ve sanatçı da gazetecilerin bu yoğunluğundan yararlanmak için ciddi bir çaba gösteriyor. 

Öte yandan tılsımlı kırmızı halı geçişlerini izleyebilmek ve ünlüleri daha yakından görebilmek için daha festivalin ilk günlerinden başlayarak kırmızı halı karşısına yerleşen sinema fanatikleri de, bizdeki futbol fanatiklerini andırıyorlar. İnanılmaz bir sabır ile, kırmız halı karşısında en iyi yeri tutup oradan kalkmadan günlerini geçiriyorlar.

 

Her yıl film festivaline paralel olarak gerçekleştirilen Cannes Film Pazarı bu yıl da aynı heyecanla sürüyor.

 

Dünyanın çeşitli ülkelerinden Cannes’a gelen filmler alıcıları ile buluşuyorlar. 8000 katılımcının yer aldığı Cannes Film Pazarı’nda 10 günde yaklaşık 1400 filim gösteriliyor.

 

Bu yıl Hint sinemasının dünya ile buluşabilmek için daha çok uğraştığı ve pek çok “Bollywood” yapımının alıcıları ile buluştuğu gözleniyor.

 

Film Pazarı’nda çoğu ülkenin kültür ya da eğitim bakanlıkları tarafından ya da sinema birliklerince oluşturulan standlar da göze çarpıyor. Almodovar’ın bu yıl yeniden yıldızının yükselmeye başlaması İspanyol sinemasına ilgiyi arttırıyor.